top of page

ADİ ORTAKLIKLARIN TARAF EHLİYETİ

  • Yazarın fotoğrafı: Ahmet Yazicioglu
    Ahmet Yazicioglu
  • 11 Nis 2023
  • 2 dakikada okunur

Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla gerçek kişi/şirketin emeklerini veya mallarını ortak bir hedefe erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır. Meydana gelen ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici özelliklerini taşımıyorsa adi ortaklık olarak kabul edilir. Adi ortaklığın tarafları sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı müddetçe ortaklığa ait borç ve yükümlülüklere eşit oranda katılmak zorundadır.


Ülkemizde belirli bir amaca ulaşmak maksadıyla bir çok kişi finansal ve iş gücü birlikteliği yaparak adi ortaklık yoluyla yatırımlar yapmaktadır. Yatırımlar yapılırken adi ortaklık birçok problemle karşılaşmakta ve neticede hukuki ihtilaflar doğmaktadır.


Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki adi ortaklıkların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında yer alan ortaklıkların aksine tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklık doğrudan bir davanın veya icra takibinin tarafı olamaz.


7036 Sayılı Kanun ile iş sözleşmesine dayalı işçi veya işveren alacaklarından kaynaklı açılacak davalardan önce arabulucuya başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Adi ortaklık adına çalışan personellerin, işveren ortaklık ile yaşadığı ihtilaflardan kaynaklı olarak ikame edeceği dava öncesi "Zorunlu Arabuluculuk" süreçlerinde çoğu zaman adi ortaklığa husumet yöneltmeleriyle karşılaşılmaktadır. Ancak gerek dava, icra takiplerinde gerekse arabuluculuk süreçlerinde adi ortaklığı temsil eden her bir ortağa ayrı ayrı husumetin yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir.


Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından dolayı taraf ehliyeti de bulunmamaktadır. Doğrudan adi ortaklığa yöneltilen bir arabuluculuk başvurusu, adi ortaklığı temsil eden tüm ortakların katılımı sağlanmadan gerçekleştirilmişse, arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamaması sonrasında açılan davanın; arabuluculuk süreci usulüne uygun olarak tamamlanmamış sayılacağından işin esasına girilmeksizin dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar verilecektir. Keza adi ortaklığa karşı başlatılan icra takibi veya gönderilen 89/1 haciz ihbarnameleri "Şikayet" yoluna taşındığı takdirde İcra Hukuk Mahkemesi tarafından taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığa karşı yapılan işlemin iptaline karar verilecektir.


Neticede hukuki süreç sil baştan işletilmek zorunda kalınacak ve hak arayan taraf hem zaman kaybı yaşayacak hem de gereksiz yere yargılama giderlerine katlanmak zorunda kalacaktır.




 
 
 

Comments


bottom of page